Son yıllarda ülkemizde, gerek artan arsa fiyatları, gerekse gelişen inşaat teknolojileri ile insanlar yaşadıkları mekânlarında doğanın vazgeçilmezi yeşille daha fazla birlikte olmak ve bu sayede stresli yaşamlarına biraz da olsa ferahlık katmak istemektedirler. Bu nedenle mevcut veya yeni inşa edilen yapılarda bulunan, kullanılmayan terasların, düz çatıların, mimariden dolayı oluşan çıkıntıların veya yer altı otoparklarının üzerinde bulunan alanların sadece boşluk olarak değil de, kullanılabilir yeşil alan olarak düzenlenmesini istemektedirler. Bu nedenle, bu tip alanların da yeşillendirme çalışmaları yapılarak kullanıma açılması giderek artan uygulamalardan biri olmuştur. Özellikle otopark üzerleri ve teraslar, spor alanı, gezi veya çocuk parkı, yeşil alan gibi peyzaj uygulamaları sayesinde kullanılır hale getirilmektedir.
Bu düzenlemeler ve uygulamalar yeni bir sektör oluşturmuştur. Uygulama detayları, uzun fakat sonucu son derece başarılı olan işlemlerdir. Bu uygulamaların fazla olması yaşadığımız dünyaya bazı avantajlar kazandırır.
– Yapılar yapılırken kaybedilen yeşil alanlar kazanılmış olur,
– Yağmur sularının toplanıp buralardan tekrar ekosisteme dönmesinden dolayı drene edilecek su miktarında azalma olacaktır, bu da şehir kanalizasyon sisteminin yükünün azalmasına yardımcı olur,
– Gürültü, toz ve duman seviyelerinde azalma olur,
– Yapılan yalıtımların UV ışınlarından korunacağı için daha uzun ömürlü bir yalıtım sağlanır,
– Ortama oksijen verilerek çevre kirliliği azaltılmış olur,
– Yapının değerinde artış meydana gelir,
Teras bahçe, uygulama sırasında her detay dikkatle yapılmalı ve hiçbir aşamasından vazgeçilmemelidir. Vazgeçilen detayların başında, basit gibi gözüken, su yalıtımı gelir. Bu detay atlanıldığı takdirde uygulamanın ömrü kısalmaktadır. Su yalıtımında sıralama özetle yüzey temizliği, hazırlığı, astar ve bitki köklerine dayanıklı ürünün uygulanması ile son bulur. Su yalıtımına ve katmanlarına fazla önem vermeden yapmak ya da “nasıl olsa toprak suyu tutar, yalıtıma gerek yok” diye uygulamayı bitirmek, 2–3 hafta gibi kısa bir süre içerisinde çatı ise evin tavanı, otopark ise otopark tavanından sular akmaya başlamasını kabullenmek demektir. Dolayısıyla, yapılanlar sökülür, ilk başta yapılmayan veya fazla özen gösterilmeyen su yalıtım detayı tekrar yapılır. Başlangıç maliyeti fazla olacağı nedeniyle uygun olmayan malzemeler kullanılarak yapılmış olan geçici çözümlerde aynı sonucu verir ve bu durumda maliyet umduğunuzdan da fazlaya mal olur.
Bu nedenle nasıl bir uygulama yapılacağını ve sonuçta nasıl bir düzenleme olacağına ilk başta karar verilmeli ve kullanılacak malzemeler bu doğrultuda seçilmelidir. Bir Yunan atasözünün dediği gibi ” En ucuzu kullanacak kadar zengin değilim” der. Gerçekten de bazen ilk maliyetlerden kaçındığımız bedeller daha sonra bize çok pahalıya mal olmaktadır. Çekilen eziyet, sıkıntı, stres de bunun cabası oluyor.
